29 Haziran 2008 Pazar

ÖZLEMİN BAMBAŞKAYMIŞ :(

Bizim oğlan evciydi bu hafta(annemin tabiriyle)Malum biz çalışıyoruz diye babaannenin yazlığında kaklıyor ya..Babası Cuma'dan aldı eve getirdi.Evde onun varlığı,onun nefesi ne çok şey demekmiş meğer.Az önce de yine bırakmaya gitti, ben de sessiz kimsesiz evde oturdum medeniyetin başına.Uzamış bacaklar,kararmış bir ten ve koca göbeğiyle gelmiş cüce.Haftasonumuzu ailece geçirdik.Daha önce de dediğim gibi nasıl geçecek koca yaz bilmiyorum.
Ayrıca bugün annemle babamın 32.evlilik yıldönümü.Annem zaten bugünün değerini anlatan çok güzel yazısını blog sayfasına döktürmüş benim ekstra birşey söylememe gerek yok.Sadece onların sağlıkla daha çok ama çok uzun yıllar bizimle olmasını diliyorum.Umarım her evlilik onlarınki gibi birinin sabrı ötekinin bitmeyen sevgisiyle ömür boyu sürer.
İşyerine gelince hala nasıl oluyorsa sabahın altısında öf demeden kalıp koşarak gidiyorum ve hala çok seviyorum.Gerçi işe girdiğimde benden her konuda yardımlarını esirgemeyen iki arkadaşım adliyenin sınavını kazanıp işten ayrıldı benim için biraz hüzünlü oldu ama onlar adına da çok sevindim.Birisi Başsavcının kalemine diğeri icra kalemine düştü.Aldığım haberlere göre çok yakında bir sınav daha yapacaklarmış.Bu sefer ben de katılacağım.Ama biran önce MEB onaylı bilgisayar sertifikası ayarlamam gerek.Tek yapmam gereken üç dakikada en az doksan kelimeyi eksiksiz ve yanlışsız yazmak onu geçince de mülakatta başarılı olmak.Onlar gidince bizim grupta Hukuk öğrencisi arkadaşımızdan sonra tecrübeli denebilecek bir tek ben kaldım.Yani çömezlere ahkam kesebilecek kıvamdayım artık..
Bir de bu İzmir sıcaklarıyla baş etmenin yolu olsa..Aslında var..Ben genele göre şanslı olduğumu bile söyleyebilirim.Evde de iş yerinde de klimamız var ama insan arada bir temiz hava da solumak istiyor haliyle.
Bir sonraki yazım için şimdiden kopyamı da vereyim.Geçenlerde yazmıştım ama önizleme yapayım erken nasıl olduysa silmiştim..tekrar yazacağım.
Konu:Ofisi karısıyla basıp terör estiren abone....

16 Haziran 2008 Pazartesi

YIL SONU


Yoğun okuyucu istekleriyle yine aranıza dönmeye karar verdim. Şaka bir yana birkaç yazı yazmıştım ama ön izleme yapayım derken nasıl becerdiysem bütün yazdıklarımı sildim. Anneciğimden aldığım akılla bu sefer olacak umarım.
Yoğun bir hafta geçirdim onun için de yaşadıklarımı sıcağı sıcağına aktarayım demiştim ama bu sefer sadece dünü yazacağım.
Küçük pis Arnavut’umun dün müsameresi vardı.Bir tiyatro sahnesinde ilk gösterisi olacağı için tipik görmemiş anneler gibi hazırlandık babasıyla.Sene boyunca okuldan alıp biz gelene kadar kendi çocukları gibi bakan aile büyükleri de geldi oğlumuzun gösterisine…Bütün sene sır gibi sakladıkları gösteriyi haliyle merakla beklemeye başladık.Konusu Küresel Isınma olan yıl sonu gösterisinde oğlum çiçek rolündeydi :D Dünyamız bu hale gelmeden önceki zamanlarında yeşeren mutlu çiçekler rolündeydi..Ayağında pisi pisileri kafasında çiçek yapraklarını temsil eden püsküllü bonesi(kafa da çiçeğin ortası oluyor tabii) üzerinde pembe kırpık paçalı pantolonu falan pek şekerdi.Kendini öyle bir kaptırmış ki gözünü kopya veren öğretmeninden ayırmadan dikkatle yaptı hepsini hatta arkadaşlarının da yanlışlarında müdahale etmeyi unutmadı düzen insanı :)
Beni zaten sormayın gitsin o güzelim gösteride neredeyse her haltı gözlerim yaşlı izledim.Açılış konuşmasında Babalar Günü’nden bahsedilince başladı çenem titremeye,ölüm yıldönümü olduğu için andığımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın adı geçince,Atatürk’ten girip şehit askerlerden çıkınca iyice kötü oldum.Sonra oğlumu da büyümüş Kültür Merkezi salonlarında gösteri yaparken görünce aklıma”aya aya”diye evde yürüteçle gezen hali düşüverdi ……. tutmayın beni.
Şimdi babasıyla tatildeler,babaannenin yazlığında iki gün kaçamak yapacaklar..Büyük Arnavut yarın geliyor ama küçük olanı bütün yaz orada artık ,hafta sonundan hafta sonuna göreceğim böceğimi..Çok özledim..
Anne sen de beni özledin mi?Bu evlat çok fena bir şeymiş hiç söylemedin :D