23 Ekim 2008 Perşembe

MEDYATİK PRENS VE MEMUR ANA-BABA


Ne olacak bu halim bilmiyorum.Neredeyse nefes almayı unutacağım bu kadar hızlı yaşamaktan.
İşler tam gaz devam ama biraz daha vites değiştirmeye fırsat bulamazsam motoru yakacağım. Hem it gibi yoruluyorum hem de bu yoğunluktan müthiş zevk alıyorum.Ama arada sanki bir şeyleri de kaçırıyorum.
Bugün bizim oğlan okulla Evcil hayvan fuarına gitti.Her sene olan bir organizasyon(geçen sene de gitmişlerdi) Bu sefer bir de yarın ki gösterileri için hazırlanan kostümleriyle gitmişler.Bizim ki prens rolünde-adına yakışsın diye mi ne?-Gök mavisi bir kostüm kafada şapka yandan beyaz bir püskül sarkıyor.Akşam okuldan aldım eve kadar zor sabretti…. anne televizyonu aç diye tutturdu eve girer girmez.Yemek saati olduğu için itiraz ettim.Ege bölgesinin yerel kanalını söylüyor aç haberleri deyince anladım.Bizimkileri çekmişler hem de oğlumla röportaj yapmışlar. Amaaaan hava binbeşyüz .
Yarın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gösterileri var(aynı zamanda okulun yeni eğitim yılının başlaması sebebiyle) İşten erken kaçıp cücemi seyretmeye gideceğim.Babası Belek’te iğrenç bir bayii toplantısında dört gün.O gelecek ben İstanbul’a gideceğim iki günlüğüne.Patron bana yatırım yapıyor ya beni eğitime gönderiyor.Voltran’ın kellesi bu işten hiç memnun değil (yani bizim şef) Kendisi “ben sevdim eller aldı”modunda geziyor.Aklınca beni keşfeden kendisi dolayısıyla övgü ya da madalya bekliyor ama en büyük baş onu görmezden gelip benimle direkt muhatap olunca bizim ezik oğlan agresifleşiyor ve kendi çapında bana cephe alıyor.Ben de salağa yatıp “ilk göz ağrım sensin ihanet de neymiş” havalarında geziniyorum.Ay paylaşılamamak ne güzel şey yahu..Hele ki işyerinde…
Oğlanın bir de altı yaş dişleri geliyormuş.Geçenlerde dişçiye gitmişlerdi.Doktor bunu söyleyince pek hoşuna gitmiş.Altı yaş dişi de geliyor ya ne ağrıdan eser kaldı ne mızıklanmadan.Kolay değil koca adam oluyor.Ona sorarsan baba olmasına ne kaldı şurada…