9 Kasım 2008 Pazar

YARIN OLA HAYROLA

*Aman geldi çattı o gün işte..Ne kadar kaçmaya çalışsam da gitmek zorundayım.Böyle olacağını biliyordum.Ne de olsa tipik bir türk gibi hastalık son safhasına gelmeden doktora gitme gereği duymuyorum.O gün geldiğinde de ayaklarım geri geri gidiyor.Ben doktordan iğneden,ilaçtan falan korkmam sadece duyacaklarımdan /duyabileceklerimden korkuyorum.Yani tedavi değil de teşhis korkutuyor.Ya ciddi bir şey söylerse,ya gerçekten önemli bir hastalığım varsa diye.Ne de olsa anamın kızıyım ben elden ayaktan düşmekten,hayıflanmaktan hoşlanmam.Çok nadir hastalanırım ve pek kimse de anlamadan iyileşirim çoğu zaman hasta olduğumu bile anlamazlar.
Ama bu sefer canımdan bezdim önce bitmek bilmeyen sistit şimdi de gece uykularımdan eden sancıdan ağlatan ağrılar.Genelde hep bir teşhisim vardır ama buna bir anlam veremiyorum.Mecburen işin ehline danışmak gerekiyor maalesef.Aslında iki gün önce iş çıkışı kapısına kadar gittim baktım park etmiş ambulans içine hasta yerleştiriyorlar.”Millet nelerle uğraşıyor ben sancı çekiyorum diye doktoru mu meşgul edeceğim”dedim ve evin yolunu tuttum.Tam beş sene sonra ilk defa kendim için doktora gideceğim.Bir tanesinden kaçarken bakalım kaç tanesine gözükmem gerekecek.Canım kardeşim söylemişti bu yaşta kı..ına yatırım yapmazsan ilerde çok çekersin diye..;)
*Yarın öğlen işten kaytarıp yürüyüşe gitmek için de iznimizi kopardım en büyük baştan. Öğlen ATA’ ya SAYGI yürüyüşü var.Yemek aramızda bir saat kaçacağız bizim timle.Asfaltı arşınlamakla saygı olmaz biliyorum ama bu da bir nevi bireysel tatmin.O’nun bizler için yaptıklarının yanında ben bir saat yürümüşüm çok mu?Ele avuca gelir bir faydam olamıyor vatana millete.Tek yapabildiğim büyümekte olan oğluma onu anlatmaya çalışmak.Belki kısa vadede bir şey ifade etmeyecek ama uzun vadede ne olacağı belli olmaz.O da kendi evlatlarına öğretecek hatta belki öğretmen olup ülkesine faydalı çocuklar yetiştirecek.Boşuna dememişler ağaç yaşken eğilir diye.
*Dört ayaklı canlarıma hiçbir faydam dokunmuyor aylardır.Güya işe girersem maddi manevi daha çok şey verebilecektim onlara . Uzaktan seyredip sanal alemde protestolar çekmekten başka bir işe yaramıyorum.En son şirkette balkon camına resmen kafa atarak iniş yapan kanadı yaralı bir güvercine el uzattım İzmir’deki sayılı hayvan hastanelerinden birine telefon açıp durumunu bildirdim sağolsunlar epey uzaktan koşarak geldiler bir güvercin için, gayet şefkatle alıp götürdüler.Gelen adam iyileşir kanadı kırık değil ama ciddi yara almış demişti.Ertesi gün durumunu takip etmek için aradığımda yapacakları bir şey olmadığı için uyuttuklarını öğrendim.Yani daha bir güvercine bile faydam olamıyorken.750 köpek-neredeyse yarısı kadar kediye nasıl faydam dokunsun ki.Ben de hala evimize yakın mesken edinmiş üç şımarık var onlarla haşır neşir oluyorum.Neredeyse her sabah sevişiyoruz üçüyle de.Fırsatım varsa Çato’dan gizli aldığım yemeklerden sütlerden veriyorum.Mesela bir tanesi var kesinlikle tastan bir şey yemez onunkini diğerlerinden uzakta kaldırıma dökeceksin.En küçük olanı kimseye yaklaşmaz hep bir metre kadar mesafe bırakır ama sevdiğini gözlerinden ve durmayan kuyruğundan anlarsın.Siyah olan tam sokak köpeği zaten yemek için ruhunu satar paçalarından tutup çekiştirir.Dönüp giderken daha fazla oynamak istediğini belirtmek için kıçımdan ısırır.Ama ben hepsini çok seviyorum.Bir gün resimlerini çekip koyacağım buraya.
Yatma vakti geldi yarın hareketli birgün olacak.Genelde bu saatlerde sekizinci rüyamı görüyor olurdum.Bugün biraz gecikti çünkü 4-1’lik yenilgiden sonra moral sıfırın altında.Hatta “uyyhhh tıhandım haa…..:)

2 yorum:

Ece dedi ki...

Ben doktor kontrolünü neden buradan öğreniyorum? :((((

SMGOON dedi ki...

Malum bloglar bizim haberleşme merkezimiz..:)